Alcon firmasının Rusya’dan gelen temsilcileri Femto Lazer Katarakt ameliyatlarını izleyip Kaşkaloğlu Göz Hastanesini gezdiler. Olumlu görüşlerini Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, Op. Dr. Bilgehan Sezgin ASENA ve Op. Dr. Hülya Bolu ile paylaşan ekip teşekkürlerini ileterek hastanemizden ayrıldı.

Evet. Kortizon birçok hastalıkta başarıyla kullanılan bir ilaçtır. Kortizon hap, iğne, krem veya damla şeklinde kullanılabilir. Her ilaçta olduğu gibi bu ilaçlar da doktor tavsiyesine göre kullanılmalıdır. Hangi şekilde olursa olsun uzun süre kullanıldığında gözde katarakt ve glokom rahatsızlıklarına neden olur.

Kortizonlu göz damlaları çok sıklıkla alerji, iltihap, ameliyat sonrası gibi durumlarda kullanılır.  Kortizonlu göz damlalarının uzun süre kullanılmaları sakıncalıdır. Hastaların doktorun verdiği dozdan fazla kullanmamaları çok önemlidir.

14-16 Ocak 2015 tarihlerinde Kahire’de yapılan Uluslararası RIO Toplantısına davetli konuşmacı olarak katılan Prof.Dr. Mahmut Kaşkaloğlu “Lazer katarakt ameliyatları ” ve “Göziçi Mercekleri” konulu iki sunum yaptı.konulu iki sunum yaptı.

Göz merceği su ve proteinden oluşur. Yaş ilerledikçe proteinlerde bozulma olur ve katarakt ortaya çıkar ve giderek ilerler. Bu durumun tam olarak nedeni  bilinmemekle  birlikte yapılan bilimsel araştırmalar ilerleyen yaş dışında aşağıda yazılı risk faktörlerini belirlemişlerdir:

• Güneş ve diğer kaynaklardan ultraviyole ışığı
• Diyabet
• Hipertansiyon
• Obesite
• Sigara
• Kortizonlu ilaç kullanımı
• Bazı kolesterol düşürücü ilaçlar
• Göz yaralanmaları ve iltihapları
• Hormone tedavileri
• Fazla alkol kullanımı
• Yüksek miyopi
• Ailede katarakt öyküsü

Katarakt önlenebilir mi?

Katarakt oluşumu üzerine teorilerden bir kısmı   birçok kataraktın göz merceğinde oksidatif değişiklikler sonucu olduğu yönündedir. Kataraktın önlenmesi tartışmalı olmakla beraber yapılan çalışmalar bazı gıdaların ve gıda takviyelerinin katarakt riskinin azalmasında faydalı olabileceğini düşündürmektedir. E ve C vitaminlerinin katarakt gelişmesini geciktireceğine dair bulgular olduğundan söz konusu bu vitaminlerden zengin gıdalardan oluşan diyetler önerilmektedir. Katarakt riskini azaltacak bir diğer önlem ise özellikle açık havada çok vakit geçirenlerin güneşin Ultraviyole ışınlarını engelleyen gözlükler kullanmasıdır. Ancak yeterince uzun yaşandığında kataraktı oluşması engellenemez olsa da sağlıklı yaşama ve beslenme oluşumunu geciktirebilir.

Göz yaralanmaları göz kaybına kadar gidebilir. Basit bir koruyucu gözlük rastlanılan göz yaralanmalarını çoğunu önleyecektir. Evde basit işler yaparken bile koruyucu gözlük takınız.

Bilgisayar kontrollü lazer katarakt ameliyatları tüm dünyada yaygınlaşıyor. Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu 14-16 Ocak 2015  tarihlerinde Kahire’de yapılan Uluslararası RIO Toplantısında Lazer katarakt ameliyatları konusunda sunum yapmak üzere davet edildi. 14 yabancı davetli konuşmacı ve 300 Mısırlı göz doktorunun katıldığı toplantı ilgiyle izlendi.

Kataraktın neden olduğu başlıca şikayet görme azalmasıdır. Diğer şikayetler arasında gece görme zorluğu, ışıkların etrafında halkalar, parlak ışıkta görme azalması, renklerin sarılaşması, tek gözde çift görme, gözlük numaralarını sık değişmesi sayılabilir.

İzmir’de 2000 yılında kurulan Kaşkaloğlu Göz Hastanesi göz doktorları katarakt ve tedavisi konusunda uzmanlaşmıştırlar.

Gözünüzde yanma şikayeti mi var? Gözünüzde yanma ve sulanmadan mı şikayet ediyorsunuz? Bu şikayetin bir numaralı sebebi halk arasında göz kuruluğu olarak bilinen gözyaşı eksikliğidir. Böyle bir şikayetiniz varsa ilk olarak kullanılacak ilaç suni göz yaşı damlalarıdır. Diğer tedavi seçenekleri için doktorunuza başvurunuz. Kaşkaloğlu Göz Hastanesinde her türlü göz yaşı testleri yapılmaktadır.

2000 yılında Alsancak’ta kurdukları Kaşkaloğlu Göz Hastanesi ile İzmir’e son teknoloji tanı ve tedavi birimleriyle hizmet veren örnek bir adres kazandıran Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu ve Op. Dr. Selma Kaşkaloğlu kendilerini insanların daha iyi görmesine adayan iki özel insan.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitiren ve aynı üniversitede ihtisas yapan Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, British Council bursuyla İngiltere’de retina hastalıkları konusunda uzmanlaştı ve 1985′te eşi Op. Dr. Selma Kaşkaloğlu ile ilk muayenesini açtı.” O dönemde teknoloji ve tıp bu seviyede değildi.” diyen Mahmut Kaşkaloğlu “Şartlara göre modern bir muayenehanemiz vardı. Yurt dışından büyük bedeller ödeyerek ekipmanlar getirtmiştik. İşimizi yaparken her zaman tıbbı ön planda tuttuk.” dedi.

Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu tarafından 2000 yılında İzmir’de Alsancak’ta kurulmuştur. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Ege Bölgesinde kurulan ilk göz hastanesi olarak kayıtlara geçmiştir. Halen İzmir Alsancak’ta bulunmakta olan Kaşkaloğlu Göz Hastanesi hizmet kalitesi, teknoloji kalitesi olarak en iyi göz hastanesi olma hedefi ile çalışmalarına devam etmektedir.

İzmir’de yıllardır verdiği hizmet ile bir ekol olan Kaşkaloğlu göz hastanesi Dünya’nın her yerinden gelen hastalara da ışık oluyor. Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden gelip Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu‘na ameliyat olan hastalar bulunmaktadır. Kaşkaloğlu Göz Hastanesi hasta memnuniyetini her zaman en yüksek seviyede sağlayarak tümDünya’da göz hastanesi olarak bu güveni kazanmıştır.

Sağlıkta uzmanlaşma ve markalaşmaya dikkat çeken Ege Özel Hastaneler Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, hastaneden çok, hekimin başarısının ön plana çıktığını belirtti, “İstanbul’da daha iyisi var” algısının değiştiğini ifade etti.

Ege Özel Hastaneler Derneği (EGEHASDER) Başkanı ve Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Kurucusu Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, sağlık alanında uzmanlaşma ve markalaşmanın önemine dikkat çekti. Göz hastalıkları uzmanı Kaşkaloğlu, “Doğru yatırımla kentin potansiyelini artırmak elimizde” dedi. Eskiden Istanbul’un daha ulaşılabilir kent olduğu için sağlık turizmi konusunda tercih edildiğini kaydeden Kaşkaloğlu, İzmir’in gerek konumu gerekse ulaşım olanağı açısından iyi konuma geldiğini söyledi.

‘Tanıtım çalışması yoğunlaştırılmalı’

“İstanbul’da daha iyisi var” algısının değiştiğini kaydeden Kaşkaloğlu, “İnsanlar uzmanlaşma istiyor. Bu noktada hastaneden çok, doktorun başarısı ön plana çıkıyor” dedi. Avrupa’da muayene veya ameliyat için 6 ay veya bir yıl beklenebildiğini kaydeden Kaşkaloğlu, “Ülkemizde hem zaman hem de maliyet avantajı sunuyoruz. Bir hastanın internete girip kendi başına yabancı ülkede ameliyat olmaya karar vermesi çok nadir. Sağlık turizmi konusunda tanıtım çalışmasının yoğunlaştırılması gerekiyor” dedi. Mesleğe başladığı günden beri yenilikleri takip ettiğini ve hayata geçirdiğini söyleyen Kaşkaloğlu, bu düşünceyle yola çıkan hekim ve hastanelerin kalıcı olduğunu kaydetti. İzmir’in bir hedefe ihtiyacı olduğunu, geçmişteki EXPO adaylığının güzel bir girişim olduğunu dile getiren Kaşkaloğlu. şöyle devam etti: “Rakipler güçlüydü, tanıtımda yetersizdik. İzmir kendine hedef koymalı. EXPO’da kaybettik, bir hedef de kalmadı. EXPO olmasa bile bizEXPO’da ne yapacaksak yapalım. Ekonomimizi dünya ekonomisinden ayrı düşünmeyelim.”

2000 yılında Alsancak’ta kurdukları Kaşkaloğlu Göz Hastanesi ile İzmir’e son teknoloji tanı ve tedavi birimleriyle hizmet veren örnek bir adres kazandıran Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu ve Op. Dr. Selma Kaşkaloğlu kendilerini insanların daha iyi görmesine adayan iki özel insan.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitiren ve aynı üniversitede ihtisas yapan Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, British Council bursuyla İngiltere’de retina hastalıkları konusunda uzmanlaştı ve 1985’te eşi Op. Dr. Selma Kaşkaloğlu ile ilk muayenesini açtı.” O dönemde teknoloji ve tıp bu seviyede değildi.” diyen Mahmut Kaşkaloğlu “Şartlara göre modern bir muayenehanemiz vardı. Yurt dışından büyük bedeller ödeyerek ekipmanlar getirtmiştik. İşimizi yaparken her zaman tıbbı ön planda tuttuk.” dedi.

At Kaskaloglu Eye Hospital  we also implant the latest next generation of multifocal intraocular lenses (IOL’s) – Zeiss trifocal. This IOL provides beter vision at all distances with less lower visual disturbance. The trifocal implant offers clear intermediate as well as distance and near vision with less glare and haloes at night. Conventional intraocular lenses have 2 focal points whereas trifocal lenses have 3 focal point the middle is for intermediate distance for such tasks as watching TV:

Katarakt tedavisinde hata payını sıfıra indiren 1,5 milyon TL’Iik Femtosaniye Lazer cihazın, tanıtan Prof. Dr. Kaşkaloğlu, katarakt ve sarı noktadan korunmak için, “Güneş gözlüğü ve şapka kullanın” uyarısında bulundu.
Bu sene 13′üncu kuruluş yıl dönümünü kutlayan Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nin kurucusu Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu Sağlık Muhabirleri Derneği üyeleri ile buluşarak, katarakt ameliyatlarında kullanılan yeni teknoloji Femtosaniye LazerCihazı hakkında bilgi verdi. Kaşkaloğlu, ameliyat sırasında hastaya yüksek güvenlik ve konfor sağlayan cihazın milimetrik kesilerin düzgün yapılmasından dolayı büyük avantaj sağladığını anlattı.

KESİMİ CİHAZ YAPIYOR

Prof. Dr. Kaşkaloğlu sözlerine şöyle devam etti: “Cihaz, hastanın gözünün görüntüsünü ekrana alıyor, hekim gerekli ayarlamaları gerçekleştirdikten sonra, kusursuz bir şekilde katarakt alınıyor, göz içi merceğinin yerleştiği yuva da yine kusursuz olarak hazırlanıyor. Femtosaniye Lazer Cihazı’nda ekranda gözü sabitledikten sonra, ekran üzerinde nerelerde kesi yapacağınızı belirliyorsunuz. 40 saniye içerisinde tüm bu işlemler otomatik olarak lazer yardımıyla yapılıyor. Bu cihazdan dünyada 200 adet, Türkiye’de ise Ankara ve İstanbul’da bir kaç tane var. Ege Bölgesi’nde ise ilk defa biz kullanmaya başladık”

YENİ CİHAZIN FARKI NE?

Kaşkaloğlu, katarakt ameliyatlarında kullanılan ‘Fako’ yöntemi ile Femtosaniye arasındaki farkı anlattı: “Fako cihazı kalem ucu gibidir. Bu cihaz ultrasonik olarak titreşiyor. Bu cihaz merceğe çarparak eritiyor. Eriyen parçalar dışarı çıkıyor. Bu enerji aynı zamanda ısı enerjisi yaratıyor. Bu enerji korneanın tabakalarına zarar verebiliyor. Yeni cihazla yapılan teknikte lazerle mercek parçalanıyor. Sıfır enerji ile neredeyse kataraktı çıkartabiliyoruz. Hatayı en aza indiren, hasta açısından daha güvenli. Sonuçları o daha önceden belirlenebilir. Avantajı bu.” Kaşkaloğlu, Femtosaniye Lazer ile katarakt ameliyatlarında hastanın 15 dakikalık bir operasyon sonrasında evine giderek, çok kısa sürede günlük yaşantısına geri dönebildiğini, saatte ise 4-5 ameliyat yapabildiklerini söyledi.

İZMİR, YILDIZ ADAYI

Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, İzmir’in, sağlık turizminde büyük potansiyel taşıdığına dikkat çekiyor; “İzmir, insanları modern, çok güzel bir şehir. Dünya standardında kamu ve özel sağlık kuruluşlarımız var. ‘İzmir, İstanbul gibi bir merkez değil. Yurtdışından İzmir’e gelmek için İstanbul’dan geçilmesi gerekiyor. Bu bizim için bir handikap. Havalimanımızın kapasitesi artırıldı ancak bu yeterli değil. Hedef kitlelerimiz arasında Ortadoğu ve Karadeniz ülkeleri var. Başka yerde olmayan bir şeyin İzmir’e yapılması lazım. Bu, İzmir’deki sağlık turizmi çalışmalarına ivme kazandırır.” Güneşin ultraviyole ışınlarının İzmir’de fazla olduğunu kaydeden Kaşkaloğlu, “Bu ışınlar nedeniyle sarı nokta ve katarakt hastalıkları gelişme riski artıyor. Bu yüzden kaliteli güneş gözlüğü kullanmak ve şapka takmak bizi koruyacaktır” diye konuştu.

“Astigmatta lasik yöntemiyle gözlük ve lensten kurtulun”
Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Hekimi Op. Dr. Hülya Bolu, çocukluktan itibaren her yaşta görülebilen astigmatın lasik yöntemiyle tedavi edilebildiğini söyledi. Bir kırma kusuru olan astigmatın bulanık görme şikayetiyle ortaya çıktığını ve günlük hayatı olumsuz etkilediğini belirten Op. Dr. Hülya Bolu, tedavinin gözlük ve kontakt lens ile de yapılabildiğini fakat hastanın tercihine göre gerçekleştirilen lasik ameliyatıyla tedavi sonrası daha konforlu bir yaşam sağlanabildiğini belirtti.

Halk arasında ‘göz çizdirme’ olarak bilinen lasik yönteminin doktor ve hasta için birçok avantaj sağladığına da dikkat çeken göz hastalıkları uzmanı Op. Dr. Hülya Bolu, “Lasik yöntemi çok daha güvenli ve gelişmiş bir teknolojiye sahip. Eskiden olduğu gibi kornea tabakasına bıçakla değil, lazerle müdahale yapılıyor. Böylece birçok komplikasyonun da önüne geçilmiş oluyor” diye konuştu. Her yıl milyonlarca insanın lasik cerrahisiyle gözlükten kurtulduklarını ve ameliyatın ertesi günü normal yasama dönebildiğini söyleyen göz hastalıkları uzmanı Hülya Bolu, “Ağrısız ve bıçaksız olan intralase lasik yöntemiyle astigmatın yanı sıra miyop ve hipermetrop gibi göz bozukluklarının da tedavisini gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
Op. Dr. Hülya Bolu

Göz tansiyonu erken bir belirti vermez sinsi bir hastalıktır . Hastalık zaman içinde çok yavaş oluştuğundan ve çevreden merkeze doğru bir kayıp olduğundan siz herhangi bir sorun farkedemezsiniz. Erken teşhis ile göz tansiyonunun ilerlemesi durdurulabilir. Göz tansiyonunu durdurabilmek için iyi ve bu konuda tecrübeli göz doktoruna göz muayenesi olmanız gerekmektedir.

Kronik açık açılı glokom adı verilen, en sık görülen göz tansiyonudur. Yaygın bir belirtisi bulunmamaktadır. Yakınlarında göz tansiyonu olan hastalar, gözlerinde yorgunluğa bağlı hafif bir ağrı, kanlanma gibi şikayetleri olduğunda hemen bunun glokom (göz tansiyonu) belirtisi olabileceğini düşünürler. Bu şüpheyi gidermek için hemen göz doktorunamuayene olmalıdırlar.

En sık rastlanan açık açılı glokom en az belirti veren glokom türüdür. Görmede belirgin azalma ve ağrı hissedilmediğinden bu glokom çok geç fark edilir.

Kaşkaloğlu Göz Hastanesi kurucusu Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, hata payını en aza indiren femtosaniye lazer cihazının katarakt ve lasik ameliyatlarını daha güvenli hale getirdiğini söyledi. 1976 yılından bu yana katarakt ameliyatı yaptıklarını kaydeden Kaşkaloğlu, uzun yıllardır fako cihazıyla ameliyatları gerçekleştirdiklerini, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kullanılmaya başlanan femtosaniye lazerin, ameliyat esnasında hastaya yüksek güvenlik sağladığını dile getirdi.

Göz Nezlesi Nedir?

Göz nezlesi, beraberinde göz kızarıklarına, göz kaşıntıları, göz yanmalarına ve batmalara özellikle göz kapaklarının şişmesine neden olur. Göz nezlesinin bir çok farklı nedeni olabilir. Bakteriyel, alerjik veya viral bir durum sonucunda göz nezlesi olma ihtimali oldukça yüksek. Bu gibi durumlarda mutlaka doktorunuza başvurmanız ve muayene olmanız gerekmektedir ve doktorunuzun teşhisine göre size özel tedavi şekli uygulayacaktır.

Göz Nezlesi Nasıl Geçer?

Göz nezlesinin tedavisini ve teşhisini mutlaka uzman göz doktoru yapmalıdır. Yanlış bir teşhiste uygulanacak yanlış bir müdahale sonucunda gözlerinize oldukça ciddi zararlar verilebilir. Göz nezlesi için damla veya hap şeklinde uygulamalar ile tedavi olunabilir. Alerjik göz nezlesi, sürekli olarak mevsim normallerinin değişmesi durumunda tekrarlayabilir, herhangi bir endişe edilecek bir durum söz konusu değildir. Fakat bakteriyel ve viral göz nezlerinde vücut dirençleri düşer ve ilaç ile tedavi edilmesi gerekmektedir.

Kaşkaloğlu Göz Hastanesi doktorlarından randevu için 0232 4650505 veya 0532 3766498 nolu telefonları arayabilirsiniz.. Doktorlarımızın listesini burayı tıklayarak görebilirsiniz. Hafta içi tamgün, cumartesi 9-14 arası muayene olabilirsiniz.

Gözlüksüz yaşam artık eskisinden daha mümkün. Teknolojik gelişmeler lazer ve mercek cerrahilerini öylesine geliştirdi ki gözlüksüz yaşam neredeyse her hasta için mümkün hale geldi. Gözlük çizdirme ameliyatları içinde dünyada en çok uygulanan, halk arasında göz çizdirme diye bilinen lasik ameliyatı günümüzde daha güvenli bir yönteme dönüştü. Bıçaksız lasik diye bilinen femtosaniye lasik yöntemi ile bu cerrahi o kadar güvenli ve kontrollü bir hale geldi ki, neredeyse kusursuzluğa yaklaşıldı. Geçmişte lasik için uygun olmayan hastalarda pek bir şey yapılamıyordu, ancak artık göz içi kontakt lens ameliyatı ile en az lasik kadar iyi sonuçlar elde ediliyor. Kornea yapısı ya da numara yüksekliği nedeniyle lasik yapılamayan bu hastalarda artık rahatlıkla çözüm üretilebiliyor.

Göz içi merceklerindeki gelişmeler de her yaştan hastalar için gözlük ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Ağırlıklı olarak katarakt ameliyatı sırasında kullanılan bu mercekler gerektiğinde her yaş grubunda yüksek numaralarda tercih edilebiliyor. Tek odaklı (monofokal), çok odaklı (multifokal) yada astigmat düzelten (toric) özellikte olabilen göz içi mercekleri ile her çeşit kırma kusuru düzeltilebilmektedir.

Femto lazerle uygulanan  SMILE lazer yönteminde göz bozukluğu kornea içinden bir parça çıkarılarak düzeltilir. Lasik ve Lasek’e göre  yeni olan bu yöntemin en büyük avantajı LASIK te olduğu gibi korneadan ince bir tabaka kaldırılmamasıdır. Smile tekniğnin en büyük dezavantajı ise ameliyattan sonra gözde herhangi bir numara kaldığında tekrar yapılamamasıdır.  Lasik veya Lasek ameliyatlarında  numara kaldığında veya ileride  numara ilerlerse yeniden lazer yapılabilir. Böyle olduğu için hastalarımıza Lasik veya Lasek’i tavsiye ediyoruz. Ameliyattan sonra numara kalma olasılığına karşı yeniden lazer yapılabilme imkanı lazer olanlar için önemli bir güvencedir. SMILE yönteminde bu yapılmayacağından yaygın olarak uygulanmamakta sayılı yerlerde oralarda da sınırlı sayıda ameliyat yapılmaktadır.  SMILE tekniği sadece miyop ve miyop astigmatlarda uygulanabilir.